Çocuk bakımı endüstrisi, son yıllarda küçük çocuk sahibi olan annelerin iş gücüne artan katılımlarının bir sonucu olarak hızla büyümüştür. Çocuk bakımı endüstrisi büyüdükçe, kamunun dikkati kalite, maliyet, yararlılık gibi faktörlere çevrilmektedir. Bu nedenle çocuk bakımının sağlanmasında devletin ve ailenin rolü önem taşımaktadır.
Çocuk bakımına artan bu ilgiyle beraber, dünyada bugüne kadar küçük çocuklu annelerin çalışarak çocuk bakımı yaptırmalarıyla ilgili çok sayıda çalışma yapılmıştır.
Kadınların ekonomik, üretim ve düzenleme etkinliklerine katılımı da insanlık tarihi kadar eskilere dayanmaktadır. Kadınların toplumsal ve ekonomik yaşama katılımları ev içinde olduğu kadar ev dışındaki alanlarda da var olmuştur ve halen sürmektedir. Ancak kadınların ekonomik yaşama katılımları ile toplumsal ve ekonomik kalkınmadan yararlanma biçimleri ve ölçüleri doğru orantılı değildir.
Her ne kadar kadınların toplumsal ve ekonomik kalkınmadan yararlanma durumları ülkelerin gelişmişlik ve azgelişmişlik düzeyleri ile ilişkilendirilebilirse de genel anlamda bütün toplumlarda erkeklerin gerisine düştükleri, aynı işte çalışmalarına karşın, aynı ücreti alamadıkları, daha az istihdam edildikleri ve daha düşük ücretle çalıştırıldıkları bilinen bir gerçektir.
Erkek fizyolojik olarak daha güçlü olduğundan gebelik ve çocuk bakımı gibi işlevleri üstlenmediği için evden ve çocuklardan uzakta, ya da kadının yapamayacağı işlerde daha çok çalışabilir. Kadın ise çocukların sürekli bakımını karşılamada, bunun yanında “ev ekonomisi” çalışmalarını yürütmede daha etkindir.
Gelişmiş toplumlarda çocuk bakımı ve ev işlerinin yürütülmesi eşlerin ortak görevi olarak algılanırken, ülkemizde hala “yuvayı dişi kuş yapar” bakış açısı hakimdir.
Özellikle ekonomik yetersizlik nedeniyle iş hayatına atılan kadınlarımızın hem ev kadını olarak, hem anne olarak karşılaştığı sorunlar beraberinde, olumsuz iş koşullarının ve toplumsal baskıların üzerlerinde bıraktığı olumsuz etkiler, geleneksel toplum yapımız içinde çalışan kadının çok yönlü sorumluluklar ve sorunlar altında kalmasına yol açmaktadır.
Kadının küçük bir çocuğa bakarken aynı anda işgücü piyasasında yer alması neredeyse imkânsızdır. Dolayısıyla anne çalışıyorsa, o işteyken çocuğuna bir başkasının bakması gerekir. Gelişmiş toplumlarda çocuk bakımı ve eğitimi ile ilgili kurumların yaygın oluşu annenin bu sorununu önemli ölçüde azaltmaktadır.
Ancak ülkemizde özel ya da kamuya ait bu kurumlar yetersiz olduğu için çalışan anneler doğumdan sonra ya çalışma hayatına son vermekte ya da çocuk bakımlarını genelde diğer aile fertleri, komşu, akraba gibi üçüncü şahıslar aracılığı ile sağlamaktadır.
Dünyanın birçok ülkesinde kadının işgücü piyasasına katılımı ve çocuk bakımı ile ilgili sayısız araştırma yapılmıştır. Özellikle, 1960’lardan 1980’lere doğru kadınların işgücü piyasasına katılımındaki hızlı artış ile -ve özellikle küçük çocuklu annelerin işgücüne katılımındaki artış-, sosyal bilimlerde çocuk bakımı tercihleri ve bunları etkileyen faktörleri araştırma isteği doğurmuştur.
Çocuk bakımı, çalışan bir ebeveyn tarafından bir çocuğun bakımı için kullanılan ve kendi kendine bakımı da içeren bir düzenlemedir. Çocuk bakımı, bir çocuğun gelişimi için doğrudan girdiler sağlar.
Ebeveynler tarafından belirlenen çocuk bakımı tercihini etkileyen birçok faktör vardır. Genel olarak, çocuk bakım tercihini etkileyen etmenleri, çocuk bakımı düzenlemesi ile ilgili özellikler ve hane halkı ile ilgili özellikler olmak üzere iki gruba ayırmak mümkündür:
Çocuk bakım düzenlemesi ile ilgili olarak çocuk bakımı tercihini belirleyen en önemli iki faktör fiyat ve kalitedir.
Fiyat:
Çocuk bakım düzenlemesinin maliyeti, çocuk bakımı tercihini belirleyen en önemli etmendir. Bugüne kadar bu konuyla ilgili yapılan çoğu araştırmada çocuk bakım tercihinin çocuk bakım fiyatına olan duyarlılığı belirlenmeye çalışılmıştır ve çocuk bakım maliyetinin çocuk bakım tercihinde negatif bir etkisi olduğu bulunmuştur. Türkiye’de bu konuda yapılan çalışmalar da yok denecek kadar azdır.
Kalite:
Çocuğun sosyal, bedensel, psikolojik ve eğitim ile ilgili gelişimi kısmen de olsa çocuk bakım deneyimlerine dayanır. Günlük bakım kalitesi ve çocuk gelişimi üzerine yapılan araştırmalar, günlük bakım merkezlerinin hem ailenin verdiği hem de evde eğitim programı sağlayan bakımdan daha uygun olduğunu ortaya koymuştur.
Çocuk bakım tercihi modelinde, ebeveynlerin belirli bir bütçe kısıtı altında, en yüksek kaliteyi sağlayan düzenlemeyi araştıracağı varsayılır.
Hane halkı ile İlgili Özellikler:
Çocuk bakım tercihini belirleyen hane halkı ile ilgili özellikler; hane halkı yapısı, hane halkı kaynakları, zevk ve tercihler olarak toplanabilir. Çocuk bakım tercihini etkileyen ve araştırmacılar tarafından da ölçülen hane halkı yapısı özellikleri; ailenin tek ebeveynli bir aile olup olmaması, çocuk sayısı, belli bir yaşın altındaki çocuk sayısı, çocuğun yaşı, ebeveynlerin eğitim durumu, ailede büyükanne ve büyükbaba gibi çocuğa bakabilecek başka bir yetişkinin olması, akrabaların uzaklığı şeklinde sıralanabilir.
Bu özelliklerin bazıları, özellikle de eğitim seviyesi, araştırmacılar tarafından hane halkının tercihleri için vekil olarak kullanılmıştır. Kavramsal belirsizliğe rağmen, annenin eğitim seviyesi bakım tercihinde pozitif bir etki oluşturmaktadır.
Hane halkı Kaynakları:
Çocuk bakımına ilişkin kararın genelde anne tarafından verilmesi olasıdır. Annenin kendi çalışma saati üzerindeki kontrolü daha büyük olduğundan çocuk bakım kararını verirken kendi kazancını diğer aile gelirinden farklı bir şekilde değerlendirebilir.
Dolayısıyla, çocuk bakım tercihi analizinde, annenin kazancı ile diğer hane halkı gelirini ayırmak faydalıdır. Her çocuk bakım servisi için fiyatın sabit tutulduğu varsayılırsa, annenin ve diğer hane halkı kazancının, ücretli bakımın genelde ücretli olmayan bakımdan daha kaliteli olmasından dolayı, ücretli bakım ile pozitif ilişkisi olduğu varsayımı yapılabilir.
Çocuk Bakımında Devlet Politikalarının Önemi;
Ebeveynlerin iş gücüne katılım davranışı, kaçınılmaz bir şekilde çocuk bakımının kalitesine ve maddi açıdan satın alınabilirliğine bağlıdır. Özellikle anneler için, yetersiz çocuk bakımı seçenekleri iş gücüne katılım için güçlü bir engel olabilir.
Kadının iş gücüne katılımında önemli bir faktör olan çocuk bakımı konusu dünya üzerinde sosyal politikacıların da ilgisini çekmiştir. Gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkede, devlet çocuk bakımı maliyetlerini karşılamaya yardım ederek annenin iş gücüne katılmasını teşvik etmek amacıyla çeşitli politikalar uygulamaktadır.
Türkiye’de ise, devletin çocuk bakımı ile ilgili olarak herhangi bir sübvansiyon uygulaması söz konusu değildir. Kadınların çalışma yaşamları doğumla birlikte kesintiye uğrayabilmektedir.
Bu kesintiyi göze almak istemeyen kadınlar sosyal yaşamlarında bir ikilem yaşamakta, çocuğuna bakmak ve çalışmak arasında bir tercih yapmak zorunda kalmaktadırlar. Birçok kadın çocuk bakımı maliyetleri dolayısıyla, çocuğuna ücretli bakım sağlayıp ek bir harcama yapmak yerine, doğumla birlikte çalışmayı bırakıp çocuğuna kendisi bakmayı tercih etmektedir.
Türkiye’de devletin çocuk bakımı maliyetlerine ilişkin yapacağı desteğin çalışan kadın oranının artmasında önemli bir etkisi olacağı açıktır.
Çalışan Kadın ve Çocuk Bakım Modeli;
Bu bölümde ele alınan teorik model, tüketici talebine ve zaman ayırmaya ilişkin neoklasik teoriye dayalı kullanılan bir yaklaşımdır. Model, sürekli bakıma ihtiyacı olan küçük çocuk sahibi ve hem annenin hem de diğer aile fertlerinin potansiyel bir çocuk bakım sağlayıcısı olarak yer aldığı aileler için tasarlanmıştır.
Ücretli bakıcı, kreş ve anaokulu gibi ücretli çocuk bakımı dışında diğer aile fertleri, komşu, akraba ve arkadaş gibi kişiler tarafından sağlanan çocuk bakımını ücretli olmayan çocuk bakım olarak adlandırırsak, her ailede potansiyel bir ücretli olmayan çocuk bakım kaynağının olduğu varsayımını yapabiliriz.
Genelde deneysel analizler eşi olan evli kadınlar olduğundan, bir ilke olarak koca her ailede potansiyel bir çocuk bakımı sağlayıcısıdır. Çoğu koca aslında karısı çalışırken çocuk bakımı sağlar, ancak kocanın tam zamanlı çalıştığı varsayılsa dahi her aile için düşük ya da sıfır maliyetli başka bir ücretli olmayan çocuk bakımı kaynağı imkânı vardır.
Anne tarafından sağlanan çocuk bakımının, annenin boş zamanının birleşik bir ürünü olduğu varsayılır. Dolayısıyla, anne tarafından sağlanan çocuk bakımı saatidir ve annenin çalıştığı her saat için başka bir kişi tarafından bakım gerekir.
Bu modellerde kullanılan anahtar değişkenler annenin maaş oranı ve çocuk bakımı maliyetidir. Bu iki değişken de sadece çalışan anneler için gözlemlenebildiği için, çalışan anneler ve ücretli çocuk bakımı kullanan anneler için kurulan regresyon modellerinden elde edilen tahmin değerleri çalışmayan anneler için kullanılmış ve toplam verinin bir alt kümesine dayalı olan bu denklemlerden kaynaklanabilecek potansiyel örnek seçimi yanlılığı için düzeltmeler yapılmıştır.
Kadının geliri ile çocuk bakımı ücretleri hem kadının çalışmasını hem de çocuk bakım tercihlerini etkileyen en önemli faktörlerdir. Bu güne kadar bu konuyla ilgili yapılan çalışmalarda kadının maaşı arttıkça işgücüne katılımının arttığı, çocuk bakımı maliyeti arttıkça işgücüne katılımının azaldığı gözlemlenmiştir.
Bunun yanı sıra kadının eğitim durumu da çocuk bakım tercihinde önemli bir değişken olarak kendini göstermektedir. Eğitim düzeyi yükseldikçe kadının daha çok gelir elde ettiğini de teorik yapı söylemektedir.
Çocuk bakım tercihi ile ilgili modellerde bağımlı değişken olarak çocuk bakım tercihi kadının çocuğuna kendisi, diğer aile fertleri, komşu-akraba bakıyor ve ücretli bakım yaptırıyor olarak dört farklı kategoride ele alınmıştır.
İkinci senaryo olarak kadının çalışma durumuyla ile ilgili kurulan modellerde, ilk olarak kadının çalışma zamanı -tüm yıl, mevsimlik, arada bir – şeklinde alınmıştır.
Daha sonra bu kez kadının işteki durumu bağımlı değişken olarak ele alınmıştır. İşteki durumuna bağlı olarak kadın kendi hesabına, devlet sektörü, özel sektör ve ücretsiz aile işçisi olarak çalışıyor olabilir.
Kurulan modellerde bağımsız değişkenleri kadının demografik özellikleri, hane halkı özellikleri ve çocuk bakımı özellikleri olarak üç başlık altında toplayabiliriz. |