Meşgul ve çalışan anne-babaların, çocuklarına iyi bir bakım ve eğitim sunma isteği, yüzlerce firmayla bir milyon çalışanı olan dev bir sektör oluşturdu.
Yaklaşık bir milyon kadının çocuk bakıcılığı yaptığı tahmin ediliyor.
Ülkemizde artık tüm modern toplumlar gibi çalışan anne baba olgusuna alıştı ve bunu benimsedi. Bu durum çocukların bakım ve eğitim sorununu da beraberinde getirdi.
Üstelik Türkiye gibi çocuk doğum oranlarının yüzde 2'lere ulaştığı bir ülkede bu ihtiyacın daha çok hissedilmesi kaçınılmazdı.
15-20 yıl önce sadece varlıklı ailelerin başvurduğu bakıcılık, kısa süre içinde toplumun neredeyse tüm katmanlarında yaygınlaştı.
Günümüzde yaklaşık bir milyon kadının çocuk bakıcılığı yaptığı tahmin ediliyor. Üstelik bu rakamın da ihtiyacı karşılayamadığı belirtiliyor.
Kitle iletişim organlarının da desteği ile 0-3 yaş arasında verilen eğitimin önemi artık aileler tarafından kabul görmüş durumda.
Bu yaşlarda edinilen alışkanlıklar ve yetenekler, çocuğun ilerideki yaşamında büyük oranda belirleyici oluyor.
Bu durum ailelerin 0-3 yaş arasındaki çocukların eğitimine ve bakımına daha çok önem vermelerini sağladı. Tabii ki, bakıcılardan beklentilerini de farklılaştırdı. Artık bebeğin altını temizlemek ve karnını doyurmak yeterli gelmez oldu.
Ailelerdeki bu değişim isteği kısa zamanda sektöre yansıdı. Artık evlerden çağırılan bakıcıların yerini, çağdaş hizmet veren kurumların sağladığı, iyi eğitim almış öğretmenler almaya başladı.
Değişen Dadılar
Emekli öğretmen, hemşire, bankacı gibi ev hanımlarım sektörde daha sık görmeye başladık.
Kolay kavrayan ve çocuk bakımı-eğitimi konusunda tecrübeye sahip bu kişiler, ailelerin de tercihi haline geldi.
Yine kız meslek okullarında ya da üniversitelerde konu ile ilgili eğitim almış gençler de artık bu sektöre girmeye başladı.
Ailelerin artarak devam eden ilgisi yeni arayışlara giren yatırımcıları harekete geçirdi. Çok fazla yatırım maliyeti istemeyen ve kısa sürede iyi gelir getiren sektör bir anda patlama yaptı.
Dört yıl içinde sadece İstanbul’da yüzün üstünde firma faaliyete geçti. Sektördeki bu hızlı gelişine beraberinde bazı sorunları da gündeme getirdi. Çocuk bakım ve eğitimi veren bazı firmalar birer aracı kurum ya da komisyoncu durumuna geldi.
Bu firmalar çok fazla tanımadan, eğitim ve yeteneğini bilmeden birçok elemanı işe alıp evlere göndermeye başladı, iyi bir eğitim ve bakım beklentisi içinde olan ailelere yanıt vermesi mümkün olmayan bu firmaların varlığı, sektörün güvenilirliğini zedeledi.
Bu işe başlamak isteyenlerin bir yatırımcıdan çok, iyi bir eğitim ve çocuk uzmanı olması gerekiyor. Ayrıca, çalıştırdıkları elemanların yaptıktan işin önemini bilen ve bu sorumluluğu alabilecek kapasitede olmasına dikkat etmeliler.
Ancak artan kalite arayışı sektörde taşları oturtmaya başlıyor. Türkiye'de her yıl binlerce yeni doğan çocuk öğretmenini ve bakıcısını bekliyor. En az üç yıl sürecek sıcak ve sevgi dolu bir dostluk için... |
